Diyarbakır’da, Narin Güran (8) cinayetine ilişkin yargılandığı davada ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ağabeyi Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istinaf başvurusu yaptı. Dilekçede, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılması ve Enes Güran’ın tahliye edilmesi istendi.
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4’ü hakkında, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Davanın 26 Aralık’ta başlayan ve 28 Aralık’ta sona eren 2’nci duruşmasında Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.
AVUKATINDAN İSTİNAF BAŞVURUSU
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulmak üzere 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulundu. Dilekçede, olayın ardından kamuoyundaki öfkenin, sanık avukatları üzerinde psikolojik baskıya evrildiği belirtilerek, “Tüm Türkiye’yi derin bir yasa boğan ve kamuoyunun yoğun ilgisini çeken 8 yaşındaki günahsız Narin’in vahşice katledildikten sonra aynı vahşetten sadır bir yöntem ile 19 gün boyunca bedeni ağır kayalarla kirli sulara gömülmüş vaziyette saklanmasına dair sanıkların yargılandığı dava neticesinde verilen karar, bize göre ceza tekniğine aykırı, birden fazla hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delillerin serbestçe huzurda tartışılmasına izin veren, işkence ve kötü muamele iddialarına sessiz kalındığı, ‘Şüpheden sanık yararlanır’, ‘Suç ve cezanın şahsiliği’, ‘Kanunlar önünde eşitlik’, ‘Silahların eşitliği’ gibi pek çok temel prensip ve kuralın defaatle çiğnendiği bir soruşturma evresinden kabul edilemez bir hıza kurban edilerek ve kerhen bitirilen kovuşturmanın kaçınılmaz sonucu olmuştur. Milletin temelde haklı öfkesi sanık avukatları üzerinde de psikolojik bir baskıya evrilmiş, savunma, bu soruşturma ve kovuşturmada ne yazık ki tam anlamıyla etkili olamamıştır. Keza, savunmaların hazırlanması için gerekli süre ve imkanlar adil yargılama ve silahların eşitliği ilkesi rağmına ciddi şekilde kısıtlanmış, derinleştirilmesi, irdelenmesi, huzurda açık bir şekilde denetlenmesi gereken doneler olduğu haliyle, bazen de sadece mahkeme ile temas edilmiş olması ile iktifa edilerek kararda kullanılabilmiştir” denildi.
‘BİZE GÖRE DAVA BİTMEMİŞ, BİLAKİS HENÜZ BAŞLAMAKTADIR’
Enes Güran’ın son noktada hakkını alacağı ifade edilen dilekçede, “Çok özetle aksettirdiğimiz atmosferde adeta kucağında naaşla yakalanmış sanık ek savunma hakkı verilmesine dahi gerek görülmeden, daha az cezayı gerektiren maddeden tecziye edilmiş, kanaatimize göre karardan emin olunmamasından mütevellit infaz kanunumuz ve açık ceza evlerine ayrılma yönetmeliğimiz ile İnfaz Kanunu 105/A bendine rağmen tahliye edilmemiştir. Bize göre dava bitmemiş, bilakis henüz başlamaktadır. Bu dava kapsamında ve sürecinde neredeyse kül halinde ceza hukukuna ilişkin usul mevzuatımız pratik teste tabi tutulmuş, ne yazık ki ilkelere ve bazen açık kanun maddelerine riayet edilmemiş, bir de sistemimize daraltılmış baz isimli gizemli bir yöntem de ‘Hediye edilmiştir.’ Kötü bir hediye olduğu, zaman içerisinde kötüye kullanılmaya ve haksız mağduriyetlere sebep olmaya ehil ve kadir görünmekle bize göre hızlıca ve usulünce denetlendikten sonra bir daha hakkında konuşulmalıdır. Her ne kadar iş bu istinafa konu karar, mevzuat gereği resen istinafa tabi ise de tarafımıza istinafa müracaat için iki hafta süre vermiş bulunan sayın yerel mahkemenin tanıdığı süre içerisinde ibraz ettiğimiz ayrıntılı istinaf taleplerimizden de anlaşılacağı üzere, Enes elbette son noktada hakkını alacaktır” ifadelerine yer verildi.
İSTİNAF İNCELEMESİNİN DURUŞMALI YAPILMASI VE TAHLİYESİ TALEP EDİLDİ
Dilekçede, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılması ve Enes Güran’ın tahliye edilmesi talep edilerek, şöyle denildi:
-Yukarıda belirttiğimiz sebep ve gerekçelerle resen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak; Mahalli ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı hususlarının belirttiğimiz sebep ve gerekçelerle duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde, müvekkilimiz lehine ortadan kaldırılmasına, Müvekkilimiz hakkında beraat kararı verilmesini, bu olmazsa yerel mahkeme kararının dilekçemizde eleştirdiğimiz sebeplerle bozulmasına, Kararla birlikte müvekkil sanık hakkında uygun görülecek şekilde tahliye kararı verilmesini; aksi takdirde lehine olan tüm kanun maddelerinin tatbikine karar verilmesini sanık müdafi sıfatıyla, saygılarımla, arz ve talep ederim.
More Stories
Yaralı Dağ Keçisi Tedavi Altına Alındı
Silivri ziyareti sonrası CHP heyetinden açıklama: Hukuksuzluklara karşı direnişimizi sürdüreceğiz
Jandarma Öğrencileri Ziyaret Etti