1 Şubat 2025

ahlat haber sitesi

ahlat haberler

Prof. Dr. Kervan: Şu an kalp yetmezliğini yüzde 90’ın üzerinde doğruluk oranıyla tespit edebilen yazılımlar bulunuyor

"Algoritmalar, yapay zeka kullanarak hastanın koroner arterlerinin sanal 3D modelini oluşturuyor, tıkanıklıkları tanımlıyor ve kan akışını hesaplıyor. Bu yöntemler, tanısal prosedürleri yüzde 80'e kadar azaltarak zaman ve kaynak tasarrufu sağlıyor"

Birçok alanda kullanılmaya başlanan yapay zekâ teknolojileriyle, kalp yetmezliğini yüzde 90’ın üzerinde doğruluk oranıyla tespit edebilen yazılımların geliştirildiği, algoritmalarla hastanın koroner arterlerinin sanal 3D modeli oluşturularak tıkanıklıkların tanımlanabildiği ve kan akışı hesaplanarak tanı koyma sürecinin yüzde 80 kısaltılabildiği bildirildi.

Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı ve Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Kervan, yapay zekâ teknolojilerinin kalp hastalığı tanısında nasıl rol oynayacağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yapay zekânın artık sadece bir araç değil kardiyovasküler tıpta oyun değiştirici olduğuna dikkati çeken Kervan, kalp hastalıklarını her zamankinden daha erken teşhis etmekten tedavileri kişiselleştirmeye ve ameliyatları daha güvenli hale getirmeye kadar kalp sağlığına yönelik anlayışı köklü şekilde dönüştürdüğünü söyledi.

Kervan, veri güvenliği ve algoritma ön yargısı gibi zorlukların çözülmesi gereken konular olduğunu, her zaman ön planda hekimin bulunduğunu, yapay zekânın hekime yardımcı özellik taşıdığını, hız ve kıyaslamayla güvenilir sonuca etki ettiğini vurguladı.

Yapay zekânın, doktorların yerini almak için değil yetkinliklerini güçlendirmek amacıyla geliştirildiğinin altını çizen Kervan, yapay zekâ araçlarını kullanan cerrahın, bir pilotun otopilotla uçmasından farksız olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Kervan, “Bu, doktorun becerilerini azaltmaz, aksine artırır. Yapay zekâ, verileri analiz ederken ve içgörüler sunarken, doktorlar hasta bakımı ve karar alma süreçlerine daha fazla odaklanabilir.” diye konuştu.

“Yapay zekâ ile sesleri analiz eden akıllı stetoskoplar geliştirildi”

Yapay zekânın, kalp ve damar cerrahisine yönelik teşhis ve tedavi yöntemlerinde doğruluk, hız ve erişilebilirlik sağlayarak köklü dönüşüm yaratmaya başladığına işaret eden Kervan, kalp hastalıklarının teşhisinde küçük belirtilerin dahi hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kervan, yapay zekânın bu ince ipuçlarını yakalamayı sağladığını dile getirerek, “Bir örnek verecek olursak, sadece kalp seslerini dinlemekle kalmayan, aynı zamanda bu sesleri analiz eden akıllı stetoskoplar geliştirildi. Bu stetoskoplar, kalp seslerinizi geniş veri kümeleriyle karşılaştırarak kalp hastalıkları gibi durumları tespit edebiliyor ve genellikle gözden kaçırabilecek anormallikleri ortaya çıkarabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Görüntüleme alanında da yapay zekâ teknolojisinin çok önemli konuma geldiğini anlatan Kervan, “Ekokardiyografi görüntüleme yöntemlerinde adeta devrim niteliğinde gelişmelerle karşılaşıyoruz. Geleneksel olarak bir ekokardiyogramın yorumlanması, deneyimli bir kardiyolog gerektirirken yapay zekâ sistemleri, bu taramaları olağanüstü bir doğrulukla analiz edebiliyor. Şu an kalp yetmezliğini yüzde 90’ın üzerinde bir doğruluk oranıyla tespit edebilen yazılımlar bulunuyor.” bilgisini verdi.

Kervan, vücuttaki başlıca damarların görüntülenmesinde kullanılan kol damarından ilaç verilerek yapılan görüntüleme yöntemi BT anjiyografide de yapay zekânın aktif kullanıldığını dile getirerek, “Algoritmalar, yapay zekâ kullanarak hastanın koroner arterlerinin sanal 3D modelini oluşturuyor, tıkanıklıkları tanımlıyor ve kan akışını hesaplıyor. Bu yöntemler, tanısal prosedürleri yüzde 80’e kadar azaltarak zaman ve kaynak tasarrufu sağlıyor.” şeklinde konuştu.

“Yapay zekâ teknolojileri, özellikle acil servislerde hayat kurtarıcı”

Kalp krizlerinde yaşamla ölüm arasındaki mücadelede zamanın hayati öneme sahip olduğuna dikkati çeken Kervan, yapay zekâdan faydalanılarak tanı ve teşhiste çok daha hızlı yol alınabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Kervan, “Yapay zekâ, acil durumlarda teşhis sürelerini önemli ölçüde azaltmaktadır. Acil servislerde veya ambulanslarda EKG cihazlarına entegre edilen yapay zekâ destekli yazılımlar, kalp krizine işaret eden sinyalleri anında tespit ederek hızlı müdahale olanağı sağlamaktadır.” bilgisini paylaştı.

Hastalıklarda kişiselleştirilmiş tedavilerin de tek tip çözümlerin önüne geçtiğini ifade eden Kervan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yapay zekâ, tedavi yöntemlerini hastalara göre özelleştirerek devrim yaratmaktadır. Yazılımlar, hasta geçmişlerini, laboratuvar sonuçlarını ve genetik profilleri analiz ederek kişiye özel tedavi önerileri sunmaktadır. Örneğin, kalp yetmezliği hastalarında yapay zekâ, hangi hastaların hangi uygulamadan daha çok fayda görebileceğini tahmin edebiliyor. Yine ilaç geliştirme süreçlerinde de bu teknoloji hızla ilerliyor. Özel yazılımlar, yeni ilaç hedeflerini belirlemek amacıyla makine öğrenimi kullanarak yeni bir ilacın piyasaya sürülme süresini kısaltabiliyor.”

Giyilebilir teknolojilerde yer alan çeşitli uygulamaların da önemli olduğunu belirten Kervan, “Giyilebilir cihazlar, kalp sağlığını klinik ortamların dışına taşıyarak günlük yaşama entegre etmektedir. Akıllı saatler, FDA onaylı yapay teknoloji algoritmalarıyla donatılmış olup atriyal fibrilasyon (AFib) gibi düzensiz ritimleri yüzde 98 oranında tespit edebiliyor ve kişilere erken uyarı imkanı sunuyor.” dedi.

Kervan, yapay zekânın sadece teşhis ve tedaviyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda tahmin ve önlemeye de yönelik fayda sağladığını sözlerine ekledi. (AA)

 

 

deneme
mersin asansörlü taşıma